Bu Blogda Ara

15 Ekim 2014 Çarşamba

İstanbul - Orhan Pamuk



Başlarda İstanbul' da tarihi bir gezinti ümidiyle başlamıştım okumaya ama sayfalar ilerledikçe sadece resimlere baktığımı fark ettim sonra da hızlı hızlı sayfaları çevirmeye başladım.Vakit kaybı


14 Ekim 2014 Salı

Bir Ses Böler Geceyi-Ahmet Ümit


Süha isimli eski solculardan olan kahramanımızın ,bir seyahati sırasında Alevi koylerinden birine yolunun düşmesi ve tesadüfen Cem töreninde ki hesaplaşmanin icinde bulmasi kendisini  ve bu töreni seyrederken , kendi anılarına yaptıgı yolculugu kendi iç hesaplaşmalarını da okuduğumuz  bir roman . Surukleyicilik kısmı İsmaily in (kendini öldüren sofu genc ) onun dedeler ve sofular  tarafından  ve koy halki tarafindan suclanirken ; ölümünün arkasından ailesi ve sevdikleri tarafından aklanılmaya çalışılmasını konu alan bir roman .

Kitabın en çok hoşuma giden cümlesi de G.Dimirtov'un "Bir üyenin örgütüne bağlılığı ödentisini zamanında ve düzenli ödemesinden belli olur."
sözü idi

13 Ekim 2014 Pazartesi

Ortak Acı 1915 Türkler ve Ermeniler


Nedir bu Ermeni sorununun  cevabını büyük ölçüde aldığım kitap.               

Ermenilerin Bizans İmparatorluğu'nun merkezi olan Konstantinopolis' e İstanbuyl' a girmeleri yasaktı.Binaenaleyh Fatih Sultan Mehmed İstanbul' u aldığı zaman İstanbul' da tek Ermeni yoktu. 

İngiliz Yazar John Haslip "Bilinmeyen Sultan II Abdülhamid" adlı kitabında Abdülhamid' in şu sözlerini aktarıyor;"Avrupa, Yunanistan ve Romanya'yı (ele) almak suretiyle Türk devletinin ayaklarını kesti.Bulgaristan'ın Sırbistan'ın ve Mısır'ın kaybı ise bizi kollarımızdan mahrum bırakmıştır.Şimdi ise Ermenileri ayaklandırmak suretiyle ciğerlerimizi sökmek istiyorlar." Abdülhamit bu düşünceyle doğu illerinde Ermeni çetelerine karşı Hamidiye alayları adıyla Kürt aşiretlerini örgütledi.İstenen reformları yapmadı.Tırmanan Ermeni isyanlarına karşı sert tedbirler aldı.Ermeni Komitecileri ve Osmanlı karşıtı Avrupalılar bu dönemde Abdülhamid' e Kızıl Sultan lakabını taktılar.

İnsanlara " Arap olmayı, Arnavut olmayı,Ermeni olmayı bırak" denmiyor. Yani asimilasyon denilen bir şey yok.Ve zaten bir çok insan da mutlaka o etnik kimliğini geliştirdi diye "ben gideyim Osmanlı İmparatorluğundan ayrılayım." demiyor.Gidip kendi ulus devletlerini kurmak isteyen birtakım ulusçular var. Ama ben Ermeniyim ya da ben Arnavutum ama Osmanlılıkla herhangi bir alıp veremediğim yok, yeter ki Osmanlı Devleti bana söz verdiği o eşitliği tanısın" diyenler de çok. Bu tabii yani kesinlikle kimliklerle ilgili ama bir üst kimlik diyebiliriz ittihad-ı anasır politikasındaki Osmanlılık kavramına.

Bu dönemde çıkan Köylü Gazetesi üç sütun halinde çıkıyor; sütunlardan bir tanesi Rumca yazılıyor ve Rum alfabesiyle, Helen alfabesiyle... ikinci sütun Ermeni alfabesiyle yazılıyor.Üçüncü sütun Osmanlı alfabesiyle yazılıyor.İttikad-ı anasır' ı adeta ifade etmek için.