Bu Blogda Ara

13 Haziran 2016 Pazartesi

Titanic Kemancıları-Bekir Coşkun

Bekir Coşkun'un Cumhuriyet, Habertürk ve Sözcü Gazetelerinde çıkan yazılarından derlenme bir kitap.İktidar partisi eleştirileri yoğunluklu kendi uslubunca yazılmış kitabı çok kafa yormadan yakın geçmişteki olayları hatırlamamızı sağlıyor.

Beni Susturabilecek Tek Şey-Emine Ülker Tarhan


Emine Ülker Tarhan'ın Beni Susturabilecek Tek Şey kitabını almadan önce içeriğini araştırmamıştım. İktidar karşıtı söylemlerinin yer alacağı bir kitap bekliyordum ama daha kapsamlı bir kitap bekliyordum.Karşılıklı konuşma ve ropörtaj şeklinde bir kitapla karşılaştım.Kötü mü hayır.Meclis konuşmaları var.Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmalar.Hepsi de çok değerli sözler. Gezi olaylarına bakışı, iktidar hakkındaki kendi üslubunca söylenmiş konuşmalar, sözler.Emine Ülker Tarhan değerli bir insan. Sol düşüncenin uçlarında olmayan demokratik, bir hukuk insanı görüntüsünde.Ama siyaset insanı değil. Gençlerin okuması gereken fikirleri var.Yanlış bir zamanda siyasi parti girişimi oldu ancak kafasında oluşturduğu çoğunluğu sağlayamadı.Ülkemizin böyle değerli insanlara gerçekten ihtiyacı var. Ama siyaset ona uygun mu.Bilemiyorum. Kitabında "Beni Susturabilecek Tek Şey"... BİLGİDİR. diyor Tarhan.

Merhume-Murat Uyurkulak


Aydın'lı hemşerim ve yaşıtım Murat Uyurkulak'ın kitabını bir dergide duymuştum.Listeme aldım.Uzun süredir alayım okuyayım derken nasip bu güne imiş. Kitabı sevdim. Hele kapağını açar açmaz "Manitu" Şükriye Uyurkulak'ın hatırasına,"Suzi" Suzan Akap'a.. yazısını okuyunca daha da bir sarıldım kitaba.Komşumuzun oğlu yazmış gibi.Neden mi? Çünkü o Suzan Akap'ı tanıyorum ben.Suzan Teyze. Makarnacı Suzan Teyze.Makarna keserdi.Erişte.Ne bileyim biz öyle diyorduk.Arkadaşım'ın annesi Uğur Akap'ın.Neyse kitabı bir solukta okudum.Güzel kitap. sosyal, felsefik,tarihsel herşey var. Konu bütünlüğü içinde anlatılan konular sıkmadan anlatılmış zeka ürünü.Sizi kitabın içine çekiyor.Dünyanın en güzel öfkesine,nefretine ve kinine sahip adamın son romanı.Bir kitaptaki ilk cümlenin önemini Tol ve Har'da görmüştük.Merhume de "Bir gün,öyle bir an geldi ki kötü biri olmaya karar verdim" ilk cümlesiyle okuru kitaba hapsediyor.Açıkçası bu kitabı yazarını bilmeden okusaydım Murat Menteş derdim.Karakterler,mekan tasvirleri ve isimler özellikle Menteş'i anımsattı.Kitap bir cinayet romanı ama merhumenin katilinin bütün dünya olduğu bir cinayet romanı.Murat Uyurkulak kitapta sosyolojik ve toplumsal tespitleri son derece yerinde yaparken, Hitler'e, medyaya, edebiyat ve sanat dünyasına, Gezi eylemlerine, İran devrimine, Dersim harekatına, Ermeni soykırımına, Ulu Önder Atatürk'e ve Uzun Önder'e lafını "koyuyor"

Çİ-Akilah Azra Kohen




Fi' yi okuduktan sonra ikinci kitabı okumam herhalde yada okumayı düşünmüyorum diye yazmıştım. Bir arkadaşım hediye edince yine dayanamadım okudum.İlk kitabın kopyası gibi ama sanki biraz daha akıcıydı sanki.Yine bazı bölümleri okumadım. Sağolsun yazar isimlerle bölümlere ayırmış kitabı ne yaptığını çok merak etmediğim isimlerin bölümlerini okumadım.Hakkını yemeyeyim beğendim sayılır.İlk kitabı okuyan arkadaşlara devamını getirmelerini tavsiye ediyorum.Üçüncü kitabı okumam herhalde.Şaka şaka kesin konuşmayayım.Belli olmaz.Sonunu merak ediyorum.
Çi, hikayesinde hayatında her şeye sahip olan bir adamın, tek bir şeyin varlığıyla sonuna kadar mutlu olmasını, kaybetmesiyle çöküşünü anlatıyor, aynı zamanda belki de özellikle kadın için aşkın gerçek anlamda ne olduğunu, bir insanın sizin hakkınızda gerçekten düşünüp düşünmediğinin kriterlerini sorguluyor, çi ilk ve son kitap arasındaki köprü olma görevini başarıyla yerine getirmiş, ana karakterler dışındaki 4'ünün birbirleriyle yollarının nasıl kesişeceğini pi'de göreceğiz. Kitabı okurken hiç altını çizmemişim.Demek ki çok önemli sözler geçmemiş kitapta.