Bu Blogda Ara

13 Haziran 2016 Pazartesi

Merhume-Murat Uyurkulak


Aydın'lı hemşerim ve yaşıtım Murat Uyurkulak'ın kitabını bir dergide duymuştum.Listeme aldım.Uzun süredir alayım okuyayım derken nasip bu güne imiş. Kitabı sevdim. Hele kapağını açar açmaz "Manitu" Şükriye Uyurkulak'ın hatırasına,"Suzi" Suzan Akap'a.. yazısını okuyunca daha da bir sarıldım kitaba.Komşumuzun oğlu yazmış gibi.Neden mi? Çünkü o Suzan Akap'ı tanıyorum ben.Suzan Teyze. Makarnacı Suzan Teyze.Makarna keserdi.Erişte.Ne bileyim biz öyle diyorduk.Arkadaşım'ın annesi Uğur Akap'ın.Neyse kitabı bir solukta okudum.Güzel kitap. sosyal, felsefik,tarihsel herşey var. Konu bütünlüğü içinde anlatılan konular sıkmadan anlatılmış zeka ürünü.Sizi kitabın içine çekiyor.Dünyanın en güzel öfkesine,nefretine ve kinine sahip adamın son romanı.Bir kitaptaki ilk cümlenin önemini Tol ve Har'da görmüştük.Merhume de "Bir gün,öyle bir an geldi ki kötü biri olmaya karar verdim" ilk cümlesiyle okuru kitaba hapsediyor.Açıkçası bu kitabı yazarını bilmeden okusaydım Murat Menteş derdim.Karakterler,mekan tasvirleri ve isimler özellikle Menteş'i anımsattı.Kitap bir cinayet romanı ama merhumenin katilinin bütün dünya olduğu bir cinayet romanı.Murat Uyurkulak kitapta sosyolojik ve toplumsal tespitleri son derece yerinde yaparken, Hitler'e, medyaya, edebiyat ve sanat dünyasına, Gezi eylemlerine, İran devrimine, Dersim harekatına, Ermeni soykırımına, Ulu Önder Atatürk'e ve Uzun Önder'e lafını "koyuyor"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder