Bu Blogda Ara

Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2022 Pazar

Otların Uğultusu Altında - Şükrü Erbaş

Çok şiir sevmememe rağmen Şükrü erbaş şiirlerini ilk kez okudum ve çok sevdim. Derin anlam içeriyor. Ben galiba şiirde kafiyeye, vezne falan bakmıyorum. Anlama bakıyorum.

Kapakta bizi karşılıyor alttaki şiir:

"Eskiden, çok eskiden
Tanrımız yoktu. Korkumuz yoktu.
Günahımız yoktu. Yapraklar gibiydik.
Öpüşler gibiydik. Köpükler gibiydik.
Yapamadık. Güzellik boğdu
İyilik zayıf düşürdü hepimizi.
İçimizden birisini göklerin ardına gönderdik.
Şimdi hepimiz huzurla birbirimize kötülük ediyoruz.
Şimdi hepimiz korkuyla acımızı seviyoruz
Şimdi hepimiz dünyayı bir tanrıya değiştik
Şimdi hepimiz cehenneme dua ediyoruz."

"Ne olurdu kokunun da fotoğrafı olsaydı
Sesin fotoğrafı.
Boşluğun fotoğrafı.
Parmak uçlarındaki karıncanın
Ruhtaki üşümenin...

Ölüm kimseyi bu kadar yalnız bırakmazdı."

"Ve benim birdenbire
yüzünü değil,
gözünü değil,
senin sesini göresim geldi."

"Hepimiz kendimizi gömdük geliyoruz.
Yakamızda birer gözyaşı fotoğrafı
Avuçlarımızda ölümden soğuk bir dua
Toprağın merhametine inanarak korkuyla
Birbirimizin omuzları üstünden 
Mezarlığın dışındaki hayata bakarak
İçimizde dünyadan yapılmış bir keder
Bizi yaşamakla cezalandırmış bir tanrı
Gömdük kendimizi geliyoruz."

"Ölüm...
Hepimiz senin için yaşıyoruz."

11 Nisan 2020 Cumartesi

Bir Şeyler Olacak Yarın - Bülent Ecevit

Bir zamanlar bir ülkenin başbakanının şair olması ne kadar büyük bir şans ve ayrıcalıkmış. Bunu şimdi daha iyi anlıyoruz.
Hatalarıyla, sevaplarıyla, seveni ile sevmeyeni ile Bülent Ecevit sanatçı bir başbakandı. Eline şiir kitabı almamışların aksine o çok güzel şiirler yazmıştı.

Kitabın "Niçin Şiir" başlıklı giriş kısmında; "Benim için şiir yazmak -özellikle siyasete girdiğimden beri- bir iletişim aracı bir düşünce açıklama yolu değil bir düşünce yöntemidir...Bir siyasey adamının bütün yaşamı ve dünyası siyaset olursa onun siyasette bile yararlı olamayacağına inanırım. ama her siyaset adamının siyasetten başka bir dünyası da olmalıdır... Şiir yazmaya ancak bir düşünme ve duyma yöntemi olarak gerek duyar oldum. Dili dileğimce kullanabilirdim artık şiirde. Sözdizimi kuralları dışına çıkabilirdim. Kimse kınamazdı beni bu yüzden. Kimse bunun hesabını soramazdı benden. Şiiri bu özgürlükle yazabilir olunca  daha rahat yazar oldum. Şiirden kendi düşüncelerimi oluşturmada daha çok yararlanır oldum. Üstelik siyaset adamlığının tutsağı olmaktan kurtuldum şiirle." diyor.

Güzel şiirler var kitapta:

Yarın adlı şiirden:
"nir şeyler olacak yarın
öbür günden önemsiz
bugünden önemli."

Bir Savaş ardı Destanı adlı şiirinden
"..ben de yüzyıllarca yaban ellerde 
neyin uğruna bilmeden can vermişim
kendi yurdum uğruna can vermenin tadına 
ilk kez Çanakkalede ermişim"

Çare adlı şiirden
"..ama yine de çare biziz
çare yine de insanda
başka çare de yok başka insan da"

Çağbaşında'dan:
"..ne yaratmak gelir elimizden
ne ölmek gelir gönlümüzden"

Kurgu'dan:
"..öyle düzenliydı ki kurgusu Tanrının
dediler Tanrıya ne gerek var
kopardıkça Tanrıdan evreni
boşlukta bir başına kaldılar."

En adlı şiirden:
"..erimeyen kanatlarla bir düşün İkarı
artık nereye
daha yükseliş
gökten yukarı."

Neyle Varsın adlı şiirden:
"boşver kendini sen önemli değilsin bir başına
görebilmen gördüklerinle bahçedir
duyabilmen duyduklarınla türkü
büyüyen ağaçla varsın yükselen dağla
yürüyen tırtılla uçan kuşla
dostla varsın düşmanla"

Derin Vadi şiirinden:
"yenen de biziz çünkü
yenilen de biz
kendi kurduğumuz oyunda
kendimize 'şah' dedik"

Sevgi:
"Yanımdaki sensin
yalnızlığım sen
kendinden bile uzakta
elim elindeyken."

Özgürlüğün Ardından Bir Ağıt Söylev:
"..Oysa dünyalarımız öylesine küçüktü
devlet öylesine büyük
yönetilmek öylesine rahattı
yönetmek öylesine yük."

Tapusuz Mehmet şiirinden:
"..hani senin tapun
hani senin senedin
hani iki şahidinen
bin dönüm zilyedin
git işine Memet
elde ne tapu ne senet
sen bu dünyada ne ararsın."

Günün Mevsimleri:
"gündüzler ilericidir
akşamlar tutucu
geceler gebe
sabahlar devrim."

Uzaktan adlı şiirden:
"..yaşlar dökülesi gözlerimden Türkiye
çorak topraklarına senin
açılmamış gözlerine gözlerim verilesi."

Ve en bilineni Takalar adlı şiirden bir dörtlük:
"..takalar geçiyor allı yeşilli
takalar geçiyor dümenleri lazlı
takalar geçiyor en nazlı
yelkenlilerden de güzel"