Andreas Politakis. Türkiye ve Yunanistan halkları artasında dostluk, yakınlaşma ve barış çabaları ile tanınan Yunan gazeteci, yazar, mühendis. Bu kitabında Türk-Yunan ilişkilerinin dostluk ve barış içinde sürmesini amaçlayan Yunanistan'daki çeşitli gazetelerde çıkan yazılar, söyleşi metinleri ve kendi düşüncelerinden oluşan yazılar derlenmiş. Konuya hem Yunan hem de Türk tarafından tarafsız bir gözle bakan yazar Halkların arasında bir sorun olmadığını ve sorunu siyasilerin yarattığı düşüncesinde. Ona göre siyasiler Venizelos ve Atatürk'ün ilk temellerini attıkları dostluğu devam ettirebilselerdi her şey daha güzel olabilirdi. Büyük bir Mustafa Kemal ve Venizelos hayranı olduğunu da belirmeliyim.
Çeşitli yazılardan derlenen yazıların altını çizdiğim bölümleri:
"Mustafa Kemal, Anadolu'da bizi yendi ve bu gerçekten de oradaki Rumların felaketi oldu. Ama unutmayalım ki, oraya çıkan bizdik. Oynadık ve yitirdik."
"Yeni Türkiye'nin mimarı, Küçük Asya galibi Mustafa Kemal'dir. Bizim için Venizelos Neyse, Türkler için de belki daha fazlasıyla Atatürk odur. Türkiye toplumunda, 'Kemalist Devrimler' daha derin ve daha yaygın bir etki bırakmıştır. O halde, Türk halkıyla dostça ilişkiler kurmak istiyorsak, kahramanlarının anısına saygı göstermeliyiz."
"Bölgemizde barışa yönelik tehlikeler, Türk politikacıların Mustafa Kemal'i Yunanlılarınsa Venizelos'u unutmaları dolayısıyla ortaya çıkmaktadır."
...Konuya daha derinlemesine ve uzun erimli olarak bakılırsa, Türkiye'nin kalkınmasının Yunanistan'ın yararına olduğu görülecektir. Türkiye, bugün karşı karşıya bulunduğu ekonomik zorlukları aşmalı ve belini doğrultmalıdır. Bunu başarabilmesi için göreceği desteğe bağlıdır. Bizlerin konuya ilişkin düşüncesi, bu başarıyı gönülden arzulamak olmalıdır. Yoksulluk ve ekonomik çıkmaz iki kötü kılavuz olup ülkeleri ümitsizce çıkışlara iterler. bölgemizde barışın korunması ve iyi komşuluk ilişkilerinin gerçekleşmesi, çevre halkların gönencine bağlıdır. Dolayısıyla, Türkiye'nin mutluluğunu ve kalkınmasını istemek, barışı ve kendi haklımızın esenliğini istemekle eş anlamlıdır. Her türlü karşıt düşünce, Yunanistan'ın ve Yunan halkının doğru hesaplanmış çıkarlarına bağlıdır."
"Konsoloshanenin mühründeki 'Konstantinopolis' yerine 'İstanbul' yazılmasını Venizelos'a dayatmak, Selanikli Mustafa'nın aklına nasıl da gelmedi acaba? Tarihten, eskiden kalma isimleri silmeye çalışmakla hiçbir şeyin kazınamayacağını, yaşanıp bitmiş her şeyin yanıbaşımızda olduğunu bu 'işgüzar' görevlilere' anlatmak için Mustafa Kemal olmalı ve çelik mavisi gözleri ile şöyle bir bakıvermeliydi..."
"Mantıksız nedenlerle yaratılan gerginlikler...Ne yazık ki, neyin ne olduğunu bilmeyen kendi halinde yurttaşları etkilemeyi başarabiliyorlar."