Bu Blogda Ara

Ayşe Kulin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayşe Kulin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Temmuz 2024 Cumartesi

Umut - Ayşe Kulin

Ayşe Kulin'in doğumuna kadar ailesinde olup biten aşkları, üzüntüleri, acıları, özlemleri anlatan Cumhuriyetin kuruluşu dönemlerine denk gelen, sıkılmadan okuyacağınız bir roman. Kitabın kapağında Ayşe Kulin'in babası Muhittin'in ve annesi Sitare'nin evliliklerinin birinci yılında Ankara Kızılay meydanında çekilmiş resmi yer alıyor. Bosna’nın elimizden çıkması ile başlayıp Ayşe Kulin’in anne ve babasının tanışıp yıllarca konakta yaşayan geniş ailenin Ankara’da bir apartman dairesine taşınmasına kadar ki süreç işlenmiş... Cumhuriyet’in kurulup 2. Dünya Savaşı yıllarına kadar ülkemizde olup bitenleri kendi penceresinden anlatıyor Ayşe Kulin. Kitabın etkileyici yanı ise teyzesi Sabahat'la Ermeni Aram arasında yaşanan hüzünlü aşk hikâyesi. 

"Kitabı okurken Ayşe Kulin'i kıskandım. Neden mi? Çünkü çoğumuz dedelerimizin, anneanne ve babaannelerimizin ve onlardan öncekilerin hayatlarını bilebileceğimiz ve bize aktarılan bu denli bilgiler yok. Ben en çok babamın ve annemin anne ve babalarına ait çok kısıtlı bilgiler biliyorum. Ondan öncesine ait bilgiler ne yazık ki bir sonraki soya aktarılmamış. Aktarılmış olsa bile bunu bu şekilde romanlaştırmak büyük yazarlara ait bir özellik. Kişisel tarihimiz açısından bunlar önemli şeyler. Ayrıca uzak geçmişlere ait bu tür bilgilerin genelde Balkan göçmeni ailelerde rastlanıyor olması da bana ilginç geliyor. Milli tarihimizi bilmediğimiz gibi çoğumuz kişisel tarihimizi de pek bilmiyoruz."

Osmanlı'nın gözdesi Bosna bir imza ile elden çıkarken, Kulin ailesi Bosna'dan İstanbul'a göç ediyor, çöken imparatorluğun son maliye nazırı Ahmet Reşat sürgüne gidiyordu. Sabahat ile Aram'ın aşkı ise tehcir olaylarının acısına yenik düşmeyecekti. Yeni bir cumhuriyet, yeni bir şehir ve yeni bir yuva kurulurken hayat hep akan bir suydu Sitare, Muhittin ve herkes için... Savaşlar, yıkımlar, sürgünlerin ardından Umut geliyor. Umut "Hayat Akan Bir Sudur"'da Kulin, Veda ile başladığı Osmanlı ailelerinin yaşamına, bu kez de Cumhuriyetin yeni kurulmakta olduğu sancılı yıllarda tanıklık ediyor. Akıp gitmekte olan günlük hayat derinden değişmekte, bu değişim aşklara, dostluklara, aile ilişkilerine, her şeye yansımaktadır.

Kitabın başındaki soyağacı da kitabı kolay takip etmemi sağladı.

Alıntılarım:

"Umut, yeniden umut. Her yeni can bir umuttu. Her yeni gün bir umuttu."

''Belki birlikte değiliz, yan yana değiliz ama aynı gökyüzünü görüyoruz...''

"Umudumu kaybedersem hayatı taşıyacak gücüm kalmaz."

"Bu dünyada, senin hayalinden ve hayalim'den başka hiçbir şeyim yok benim."

"Her ikimiz de beklemeye o kadar alışığız ki, herkese en fazla on gün içinde ulaşabilecek bir zarfın, benden sana yollandığında, sana intikali bir ay sürse, ne çıkar! Biz, koca bir ömrü beklemeye adamış insanlarız."

"Hayatımın güzel günlerini senin eksikliğini hissederek ve seni özleyerek yaşayacağımı biliyorum. Buna katlanmayı öğrendim. Acaba büyümek bu mu?"

"Bir gün tekrar boyun eğmemek için  Batı dünyasına,  onların dilini de, adabını da, ilmini de, huyunu suyunu da öğrenmeliydi Osmanlılar."

30 Haziran 2024 Pazar

Foto Sabah Resimleri - Ayşe Kulin

 

Ayşe Kulin'in  romanlarını okumaya alıştıysanız bir ara verin ve Foto Sabah Resimleri adlı içinde kısa kısa öyküler içeren bu kitabını okuyun. Öykülerin kahramanları sizden birileri olacak. Güzel hikayeler var. Okuyun derim ben.

Alıntılar ise şöyle:

"Bir de zaman içinde, derin uçurumlar gibi, kapanması imkansız bir boşluk girmişti aramıza."

"Yaşam buydu artık.Yaşam bal gibi bilinip de bilmezliğe gelinenin peşinde, gerçekle düşün, hayatla ölümün arasına gerilmiş çok ince bir ipte yürümekti. O ipin üstünde yürürken, dengeyi bulmak ve cehenneme yuvarlanmamak için, içkiye, hayal gücüne ve kırık bir umuda sığınmaktı."

"İnce bir hünerdir hüzünle yaşamak."



"İçimin yangını sönmüş ama küllenmemişti."



"Nasıl oldu da yanaklarımdan akıverdi gözyaşları? Oysa ben onları hep içime akıtırım. Hiç kimse görmez, bilmez gözyaşlarımı."