Bu Blogda Ara

Bit Palas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bit Palas etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mayıs 2024 Çarşamba

Bit Palas - Elif Şafak

Elif Şafak romanlarını seviyorum. Çoğunu da okudum. İlk romanlarından Bit Palas'a yeni sıra gelmişti. Güzel bir kitap. Sıkılmıyor insan okurken. Her bir bölümde apartmandanın ayrı bir dairesinden değişik karakterler.

"1960'larda, mezarlıkların üzerinde yükselen bir semtte, kentten intikam almak üzere özene bezene inşa edilen, ama giderek etrafındaki çöp kokusu nedeniyle yaşanmaz hale gelen Bonbon Palas'ın hikâyesi anlatılıyor bu romanda.

Her katı birbirinden farklı bir hava taşıyan Art Nouveau tarzdaki apartmanda yaşayanlar da çok farklı birbirinden: Zıt kuaför ikizler Cemal ve Celal; aşırı titiz Hijyen Tijen ve kızı Su; iki arada bir derede kalmış Mavi Metres; evhamlı ve sinameki Ateşmizaçoğulları; gizemli Madam Teyze; torunlarını masallarla "zehirleyen" Hacı Hacı; Metin Çetin ve uğruna bilim kadınlığını bırakıp peşinden gelmiş Karısı Nadya; yaşamın kıyısında yürüyen Sidar ve köpeği... Onları birleştiren ise hep dışlarında aradıkları, üstlerine kondurmadıkları çöp kokusu ile apartmanda giderek artan hamam böcekleri."

Alıntım var:
"Profesör Kandinsky' ye göre, aşkın ölümsüz olabilmesi için hafızanın ölümlü olması şarttı."
"...Ne zaman birini bundan böyle sevmemeye karar versek kendi kendimize, ondan bizde kalan eşyalarla hesaplaşırız öncelikle."
"İnsanı kirleten ağzına giren değildir. Ağzından çıkandır insanı kirleten."
"Zaten böyle bir şeydi mazi. Kilimin üzerine dökülüvermiş kırıntılara benzemezdi. İnsan, canı istediği zaman pencereyi açıp, mazisini çırpamazdı."
"İki türlü yaşanır hayat eğer bir şeye benzeyecekse. Ya kendini yok edeceksin hayatın içinde, ya da hayatı yok edeceksin kendinde."