Bu Blogda Ara

Cemile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cemile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Haziran 2021 Cumartesi

Cemile - Cengiz Aytmatov

Ünlü Fransız şair ve yazarı Louis Aragon'un "bu hikaye bence dünyanın en güzel aşk hikayesidir" diye nitelediği Cengiz Aytmatov'un 1958'de yayımlanan "Cemile" adlı uzun hikayesi ile birlikte "Öğretmen Duyşen" adlı öykü var kitapta. İki öykü de aynı köyde geçiyor. Kurkur'da. Bu nedenle ikinci hikayenin başında sanki Cemile'nin devamı sanmıştım bu öyküyü de. Gün Olur Asra Bedel'den sonra okuduğum ikinci Aytmatov kitabı oldu. Kısa kısa iki öykü. İlkinde eşi askere gitmiş ve dönmemiş dünyalar güzeli Cemile'nin aile ve toplum baskısına rağmen içinden gelen sesi dinlemesi ile Daniyar'a olan aşkı ve eşinin kardeşinin de bunu desteklemesi ve diğerinde de Kurkur köyünde yaptıkları ile iz bırakan öğretmen Duyşen anlatılıyor. İkisi de güzel, sıkmayan akıcı hikayeler. Diğer Rus romanlarına nazaran Aytmatov romanlarında ve hikayelerinde daha çok kendimizi bulduğumuzu söylemeliyim.

Alıntılarıma gelince:

"Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez..."

"Bir insan kendini gösterecek bir şey yapmazsa, yavaş yavaş unutulur gider."

"Yalnız şunu bilmelisin ki, mutluluk ancak namus ve haysiyetini koruduğun sürece vardır. Bu sözümü sakın unutma!"

"Ansızın çakıveren düşüncelerdi bunlar gelip geçerlerdi. En büyük mutluluğum, Cemile'nin çocuk dudakları gibi aralanmış yumuşacık dudaklarını, göz yaşlarıyla buğulanmış gözlerini seyretmekti. Ne güzeldi: yüzü bir esin, bir tutku kaynağıydı! Duyuyordum bunu, ama tam anlayamıyordum. Şimdi bile kendime sorarım: bir esin kaynağı mıdır aşk; şairlerin , ressamların yabancısı olmadığı bir esin kaynağı mıdır? Cemile'ye baktıkça, bozkıra çıkmak gelirdi içimden; çıkıp yere göğe seslenmek, bağırmak, içimdeki o garip tedirginliği, o garip mutluluğu alt etmek için ne yapmam gerektiğini sormak gelirdi. Galiba bir gün bunun cevabını buldum."