Bu Blogda Ara

Gustave LE Bon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gustave LE Bon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ocak 2023 Pazar

Kitleler Psikolojisi - Gustave Le Bon

Tanınmış sosyolog Gustav Le Bon, ilk kez 1895 yılında yayımlanan Kitleler Psikolojisi'nde, özgürce düşünebilen bireyler ile mantık dışı fikirlere kapılan bilinçsiz toplulukları karşılaştırarak kişilerin bir kitleye mensup olduklarında nasıl davranışlar sergilediklerini ele alıyor.

Le Bon, toplumların neden bazı olguları karakteristik biçimde benimsediklerini de tüm detaylarıyla inceliyor. Günümüz toplumu için hâlâ geçerliliğini yitirmediğini göreceğiniz bu eser, aynı zamanda psikoloji alanının da önemli yapı taşlarından biridir.

Altını çizdiğim çok yeri oldu. Siyasetle uğraşanların, halkın, bizi yönetenlerin psikolojisinin ve halkın onlara verdiği  ya da veremediği tepkinin kaynaklarını öğrenmesi bakımından okunması gereken bir başucu kitabı bence. İnsan psikolojisini bilmeden kitlelere hakim olunamaz.

"Hayatta başarılı olmanın ana şartları, yargılama,tecrübe, girişim ve karakterdir. Bunlar ise kitaplardan öğrenilmez. Kitaplar lüzumu halinde baş vurulmaya yarayan sözcüklerdir ki, orada yazılı uzun parçaları kafaya doldurmak, boşuna bir gayrettir. Klasik eğitim için hiç de mümkün olamayacak derecede mesleki eğitim zekayı nasıl geliştirebilir?"

"Canlı varlıklardan birkaçı bir araya gelir gelmez, bunlar ister hayvan olsun ister insan kalabalığı olsun, içgüdüsel olarak bir önderin, egemenliği altına girerler. İnsan topluluklarından önderler büyük bir rol oynarlar. Onun iradesi, düşüncelerin gerçekleştiği ve oluştuğu bir kaynak olur. Kitle, çobanından vazgeçmeyen bir sürüdür."

"Önder, başlangıçta, sonradan havarisi olacağı düşünce tarafından sihirlenmiş bir kişidir. Düşünce onu o derece sarmıştır ki, onun dışında her şey silinir ona ters düşünce batıl ve hurafe görünür...Önderler çoğu defa düşünce adamı değil aksiyon adamıdırlar. Onlar yarı aydındırlar."

"Aydın olmak genellikle tereddüde ve hareketsizliğe yönelttiğinden tam aydın olamazlar. Önderler özellikle nevrozlular, yaratılışça heyecanlı olanlar, deliliğin kenarında dolaşan yarı deliler arasından çıkarlar. Savundukları düşünce, takip ettikleri amaç ne kadar abes olursa olsun, onların düşüncelerine karşı her uygulama, her yargılama yargısız kalır."

"Kitlelerin eğitim ve sevgisi hiç bir zaman iyi hükümdarlara değil, kendilerini şiddetle baskı altında bulunduran baskıcılara karşı olmuştur. Kitleler, en yüksek heykelleri her zaman bunlar için dikmişlerdir."

"Bu yıkıcı içgüdülerimizi kendi cinslerimize uygulamadığımız vakit, onları hayvanlara yönelterek sakinleştirmeye çalışıyoruz. Av merakı ve kitlelerin gaddarlığı aynı kaynaktan meydana gelir. Savunmasız bir zavallıyı paralarken kitleler pek alçak bir gaddarlık gözetirler, fakat bu alçak gaddarlık , bir filozofun gözünde, köpeklerinin  zavallı bir ceylanı nasıl paraladığını seyretmekten zevk almak için düzine düzine  toplanan avcıların alçak gaddarlığının yakın akrabasıdır." 

"Kitlelerin hayal gücü üzerine etki etmek sanatı, onları idare etmek sanatıdır."