Bu Blogda Ara

Notos Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Notos Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2020 Çarşamba

Ağaçların Özel Hayatı - Alejandro Jambra

Şili'li yazar Alejandro Zambra, İspanyolca yazan en iyi yazarlar arasında gösteriliyor. İkinci romanı Ağaçların Özel Hayatı'nda geçmiş ve geçmişin belkileri ile gelecek ve geleceğin getirebilecekleri üzerine bir hikâyeler zincirini takip ediyoruz. Ağaçların Özel Hayatı, Verónica'nın resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. Öğretmen ve pazar günü yazarı Julián'ın önce küçük Daniela'yı uyutmak için anlattığı doğaçlama hikâyeler olarak. Bekleyiş uzadıkça Julián hikâyeleri istemsizce kendi hayatlarına döndürüyor. Anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, Daniela'nın geleceğiyle dolu özel hayatlar Verónica'nın yokluğuyla şekilleniyor, her sözcüğünde onun dönüşünü bekliyor. "Kitap o dönene ya da Julián onun dönmeyeceğine emin olana dek sürüyor." 
Adı farklı içeriği farklı kitaplardan biri daha. Beklenti ve hikaye birbirini karşılamıyor. Okumasanız da olur.

Kitaptan alıntılarım.
"...Dönünce roman bitiyor. Ama dönmediği sürece kitap devam ediyor. Kitap o dönene ya da Julian onun dönmeyeceğine emin olana dek sürüyor. Veronica, Julian'ın, küçük kızı ağaçların özel hayatına dair bir hikaye anlatarak oyaladığı mavi odada değil henüz."

"Tam şu anda, parkın yalnızlığına sığınmış ağaçlar, iki kişinin dostluk işareti olarak kabuğuna isimlerini kazıdıkları bir meşe ağacının talihsizliğinden bahsediyor. Kavak, kimse senin rızan olmadan üzerine bir dövme yapma hakkına sahip değildir, diye atılıyor, baobapsa daha kızgın: Meşe içler acısı bir vandalizmin kurbanı oldu. O insanlar bir cezayı hak ediyor. Onlar hak ettikleri cezayı bulana kadar mücadele etmekten geri durmayacağım. Yakalarından düşmeyecek, yeri, göğü, denizi arşınlayacağım."

"Uyuyan Daniela'ya bakıyor ve kendisini düşünüyor, sekiz yaşında, uyurken. Bu içgüdüsel bir şey; bir kör görünce kendisini kör olarak hayal ediyor, iyi bir şiir okuyunca da kendini o şiirir yazarken ya da kelimelerdeki karanlık seslerin üzerine basa basa, yüksek sesle boşluğa okurken hayal ediyor. Julian sadece görüntülerle ilgileniyor, onları kaydediyor, sonra da unutuyor. Belki de öteden beri kendini görüntüleri takip etmekle sınırladı: karar almadı, ne kaybetti ne de kazandı, sadece belli görüntülerin benliğini sürüklemesine izin verdi ve onları takip etti, korkmadan ya da cesurca davranmadan, ta ki onlara yaklaşana ya da onları söndürene dek."