![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglda-_acMmMIqgXkNRYzRf0pcIbY-spH8XP-IMYmGvzrHwCgwttPQIaU2I9VaCirkCELxoEgAi45zhXn5iyBfwBSaunK5OM-XA0sCXJg07fipAgGn7TCpni9lW2VgVB53Pok01lQ391bE/s400/casus-1%252CVlrbgBsuy0qnWZJnd7J6Hg.jpg)
Mata Hari'nin tek suçu özgür bir kadın olmaktı: Sınırlar ve sınırlamalarla dolu bir dünyada kaderine boyun eğmeyen bir kadın...
Paulo Coelho, 20. yüzyıl başında casuslukla suçlanarak idama mahkûm edilen Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan yola çıkarak kurguladığı Casus'ta bu olağanüstü kişiliği bir roman kahramanına dönüştürerek hayatın ve aşkın gizemlerini sorguluyor.
Casus, gerçek bir yaşam hikayesinden yola çıkılarak yazılmış bir roman. Tarihe Casusluk yaptığı için suçlanıp ve idam edilen bir kadının yaşamını konu alıyor.
Asıl adı Margaretha Geertruida Zelle olan, özgür olmak için Paris'e kaçınca Mata Hari adıyla ünlenen bir dansçı kadının hayatını biraz kendi dilinden biraz yazardan öğreniyorsunuz. Kitap üç bölümden oluşuyor.
Birincisi; Margaretha'nin gençliği, evliliği, evliliğinde yaşadığı sıkıntılar ve kızının dünyaya gelişi.
İkincisi; evinden ve yaşadığı şehirden Paris'e kaçışı, Mata Hari'ye dönüşmesi, dansları, meşhur olma süreci, ünlenip, yükselmesi ve beraber olduğu erkekleri...
Üçüncü ve bence en önemli bölüm, casuslukla suçlanması ve avukatıyla yaptığı yazışmalar ve konuşmalar...
Roman, bir hayatın anlatımı için kısa bir kitap olmuş.
Yaşananlar, duygular ve olaylar bazen çok yüzeysel anlatılmış. O derin duygulara çok da yer verilmemiş.
Sanırım Paulo Coelho daha çok kitabınıda adını verdiği gibi casusluk kısmına odaklanmış.
Aslında en net detaylar Mata Hari'nin suçsuz yere casuslukla suçlandığını anlatılan bölümler.
Sonlara doğru Mata Hari'yi savunan avukatın düşüncelerinin de bulunduğu kısımları ben okurken Mata Hari gerçekten suçsuz yere idama mahkum edilmiş diye düşündüm.
Mata Hari'nin deliller yerine varsayımlara dayanılarak idam edildiğini okuduğumda gerçekten üzüldüm.
Gerçekte Mata Hari, suçlu mu suçsuz mu pek bilmiyorum. Kitap sonrası hakkında bir kaç yazı okuyunca aklım suçsuz olduğuna inanmaya başladı.
"Dünyanın kaderini değiştirecek biriydim ben, bir taraftan Almanlar adına casusluk yapıyormuş gibi görünüp öteki taraftan Fransa'nın savaşı kazanmasını sağlayabilirdim." İdamına bile giderken gururlu duruşuyla adından söz ettiren bir kadının yaşam hikayesini okumak öğrenmek isteyenler Casus'su okuyabilirler.
Kitaptan alıntılar ise şöyle:
-"Savaşların ilk kurbanı insanlık onurudur. Hapse atilisiniz, önceden de söylediğim gibi , Fransız Askeri Teşkilatı nin gücünü vurgulayacak, dikkatleri savaş meydanlarında canlarını kaybeden binlerce gençten başka tarafa çekmeye yarayacaktı. Barış zamanında kimse böyle saçmalıkları kanıt olarak kabul etmezdi. Savaş zamanindaysa aynı iddialar, mahkemenin sizi ertesi gün hapse atması için yetiyor."
-"Kafesteki kuş özgürlük şarkıları söylese de tutsaktir."
-"Aşk bir zehirdir. İnsan aşık olduğu anda hayatının dizginlerini kaptırır , varlığı tehdit altındadır artık ; çünkü gönlü ve aklı bir başkasının olur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder