![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAXGIc45X8xM6zKlUDY9ChsyekqOACIZHnidSUhlR-ycFLzISEW8pkAKYuAW10mPds92CS0768dtiuAEdeJyYcopzHwbNrKHslJvrjEnotq5mJC6l7wL5PK2H5UCzQm_OvOzzpYJRtsqo/s400/0000000689745-1.jpg)
Sezgin Kaymaz'dan okuduğum ilk kitabım. Nasıl samimi bir
anlatımdır, nasıl güzel bir üsluptur.
Baştan sona kadar beni kendine çekti. Çok güldüm, az da
hüzünlendim. İnsanın kendini bulduğu kitaplar çok kıymetlidir, bende fazlasıyla
kendimi buldum bu kitapta.
Günlük konuşmalar, günlük olaylar ancak bu kadar güzel
ifade edilebilir.Üzüntü, neşe, hepsi bir arada gerçek yaşamdan kesinti.
Sezgin Kaymaz tam bir hayvansever. Kitabın son iki
bölümünü boğazım düğüm düğüm okudum.
İnci, Yasemin, Betül, Timuçin köpekleri ve baktığı bir sürü kedi hayatının bir
parçası gibi.
Kişinin kendiyle ve çevresiyle barışık olmasını, olduğu
gibi kabullenip yadırgamamayı, hayvan sevgisini öyle güzel anlatmış ki hayran
kalmamak mümkün değil, sizin de bu kitabı beğeneceğinizden eminim. Son
bölümdeki mektup kardeşim bölümü çok güzeldi.
Sevgili Mektupkardeşim,
Çoğunlukla karşılaşmayız bile seninle.
Mektuplaşır dururuz. Yaklaşırız içten içe, konu komşu olur, eş dost olur, dertdaş sırdaş oluruz kendimize çaktırmadan. Muhtaç oluruz birbirimizin varlığına, birbirimizin ihtiyâcı oluruz. Harfler söze, sözler sohbete, sohbetler muhabbete dönüşür gel git. Muhabbetler sese, sesler vahye. Sen beni vâr edersin ben seni. Demden deme geçeriz mektup mektup, sen hiç olmadığın kadar sen olursun, ben bir de bakarım ta kendisiyim kendimin.
Hep senin sâyende.
Bağlanır giderim güzel varlığına. Olur mu derler, olur, insan hiç görmediğini de özler; ben seni çok özlerim.
Çoğunlukla karşılaşmayız bile seninle.
Mektuplaşır dururuz. Yaklaşırız içten içe, konu komşu olur, eş dost olur, dertdaş sırdaş oluruz kendimize çaktırmadan. Muhtaç oluruz birbirimizin varlığına, birbirimizin ihtiyâcı oluruz. Harfler söze, sözler sohbete, sohbetler muhabbete dönüşür gel git. Muhabbetler sese, sesler vahye. Sen beni vâr edersin ben seni. Demden deme geçeriz mektup mektup, sen hiç olmadığın kadar sen olursun, ben bir de bakarım ta kendisiyim kendimin.
Hep senin sâyende.
Bağlanır giderim güzel varlığına. Olur mu derler, olur, insan hiç görmediğini de özler; ben seni çok özlerim.
Kitapta çoktan beri duymadığım “kopturup gelmek” fiilini
yeniden duymak çok hoşuma gitti. Hömermek var bir de o da “birisine kızarak
saldırmaya çalışmak”mış.
-Ölene bir şey yapmıyor ölüm; kalana yapıyor. Kitaptan kalan güzel bir söz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder