Birol Tezcan'ın gerçek olaylardan alınmış hastanede geçen öykülerden oluşmuş kitabı "Biyopsinin Dondurma Üzerindeki Etkisi" Kitapta yirmi tane öykü var. Öykülerde acı var, gözyaşı var aynı zamanda kahkaha da var. Eğlenceli ve düşündüren öyküler. Yaşanmış hayatlar. Birol Tezcan' ın kendine özgü anlatımıyla.
Kitaptan alıntıladığım birkaç cümle şöyle. Ama siz tamamını okumalısınız:
"Doktorlar, sanatçılar, mühendisler... Bunlar yönlendiriyor hayatı, aptallar sadece yönetiyor."
"O soğuk kış gecesi birçok insanın dilinde aynı dua vardı. "Allah sokakta kalana yardım etsin." İnsan çaresizliğini Allah'a havale eder. Elinden bir şey gelmiyorsa, Allah yardım etsin demekten başka çaresi yoktur. Sokakta kalana yardım edemeyecek kadar aciziz yani. Aciz olduğumuzdan Allah'a havale ederiz sokakta kalanları."
"Biri ölünce susmak lazım. Can bu can. Ama susmadılar. Ölenlere terörist dediler. Artık herkese terörist diyorlar. İnsan için ölene saygı duyarım, hayvan için ölene de, ağaç için ölene de. Can kutsaldır. Öyle öğrendim ben. E insanları öldürüyorlar, hayvanları öldürüyorlar, ağaçları öldürüyorlar. Ağaç için ölenlerin cenazesine katılanları dövüyorlar. Tazyikli su sıkıyorlar. Plastik mermi atıyorlar. Gerçek mermi sıkıyorlar. Sonra biz yönetenler, işte burada çıldırıyorum, tıpkı babam gibi, tıpkı öğretmenim gibi, tıpkı öğretmenimizin önüne çocuğunu atan arkadaşımın annesi gibi, tıpkı çocuğunu döverek ilgilendiğin sanan anne baba gibi, dayak atılana, yaralanana, ölene değil, dayak atana, yaralayana, öldürene sahip çıkıyorlar."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder