Bu Blogda Ara

27 Temmuz 2020 Pazartesi

Alemdağ'da Var Bir Yılan - Sait Faik Abasıyanık

Usta hikayeci Sait Faik Abasıyanık' ın hikayelerinden oluşmuş  kitabıdır. Alemdağ' da Var Bir Yılan. Kitap on yedi hikayeden oluşmakta, Alemdağ' da Var Bir Yılan hikayesi de kitaba adını vermiş. Hepsi birbirinden hoş, okuması kolay kısa hikayeler. 1930 sonlarının İstanbul'undan. Kitap içerisindeki öykü başlıkları şöyle;

Öyle Bir Hikâye,Yalnızlığın Yarattığı İnsan, Alemdağın'da Var Bir Yılan, Panco'nun Rüyası, Melâhat Heykeli, Yani Usta, İki Kişiye Bir Hikâye, Rıza Milyoner, Sarmaşıklı Ev, Eftalikus'un Kahvesi, Hişt, Hişt!.. , Dülger Balığının Ölümü, Kafa ve Şişe, Çarşıya İnemem, Dolapdere, Bir Hastalık, Yılan Uykusu

Bunlarda alıntılarım:

"Gül, sevin arkadaş. Şu ağzımızdan çıkan dumanlara bak! Nasıl uçuyorlar. Yaşıyorsun efendi.Pırıl pırıl, tane tane, ıslak ıslak. Cam cam, billur billur, fanus fanus, çeşmibülbüller gibi yaşıyorsun dostum. Dumanlarımıza cıgaralarımızın dumanlarına bak efendi! Bu mavi şey nedir? Bu insanın içini sevinçten, keyiften parlatan şey nedir? Ne kadınla yatmak, ne şarap içmek, ne arkadaşlarla prafa oynamak, ne tiyatro, sinema seyretmek... Hepsi bir yana dünyayı seyret. Al gözüm bak efendim.İşte sana kibrit alevi. İşte sana cıgara dumanı! Hadi uyuyalım hemşerim." (Öyle Bir Hikaye)

"Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor." (Alemdağ'da Var Bir Yılan)  

"Tren'den indiği zaman pek şaşkındı, pek pişmandı. Ne demeye terliğini, hela kokan ılık sofaları bırakmıştı? Karıcağızının hala pembe yüzünü, oğlunun ikide bir şaplak indirdiği güzel ensesini, kızının kirpiğini bir özleyiş özledi!.. İnsan radyosunu, radyosunun bulanık,yeşil gözünü; kırmızı, yeşil sarı çizgilerle çizikli gavur şehirleri adı dolu aydınlık yerini de özler miymiş? Allah kahretsin! Özlermiş insan duygulu olunca." (Rıza Milyon-er)

"Denizde kafa başka türlü, karadakinden başka türlü işler. Karada çare elini uzatsan elindedir. Ama bir sandalın içinde çaresizliğin elindesin... Bugün, dedi, kafan karadaki gibi işliyor, korku yok! Doğrusu da bu. Böyle olmalı. Karadaki gibi işlemeli kafa denizde de. Hiçbir şeyin çaresi karada da yoktur. Bize çare, elimizin altında gibi gelir. Yalan! Boş! Dünya çaresiz dünyadır." (İki Kişiye Bir Hikaye)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder