Bu Blogda Ara

NAsipse Adayız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
NAsipse Adayız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mayıs 2021 Pazar

Nasipse Adayız - Ercan Kesal

Durduk yerde tabir yerindeyse gaza gelip siyasete, belediye başkan adaylığına atılan Doktor Kemal. Diğer Ercan Kesal romanları gibi  topluma dair gözlemler içeren bir roman. 
'Siyasette niye yeni isimler, yeni yüzler yok?' sorusunun da bir cevabı.
Siyasette dönen dolaplar, doğru insanı bile yoldan çıkaran siyasi oyunlar ve bu dişlinin arasında kendini kaybeden bir adam Doktor Kemal. Kendi hikayesi diyen de var. Malum, bir dönem belediye başkan adayı olmuş ve mesleği de doktormuş kendisinin.
Peri Gazozu'ndan sonra ikinci Ercan Kesal kitabım. Filmi de çekildiği için konu hakkında çok açıklamada bulunmak istemedim.  Bir Zamanlar Anadolu'da filmini de izlemediyseniz tavsiye ederim." 

Kitaptan altı çizili cümlelerim ise şöyle:

"Adaşım, büyük bir ihtimalle fark etmemişti; risk almadan yaşanan hayatların doğru hayatları yaşayabilmek için oldukça fazla riskler barındırdığını..."

"  -Yav, ben seni uzaktan ince ince takip ediyorum, biliyor musun? Allah aşkına Doktor senin ne işin var bizim aramızda?
    Hiç sesimi çıkarmadım, öylece durdum.
   -Bak doktor! Bir şey söyleyeceğim sana, sakın alınma. Bu söylediklerimi de unutma. Her dönem sizin  gibi güzel arkadaşlar gelir, biraz vitrinde dururlar. Paralarını, zamanlarını harcar, sonra da giderler. Üzüntüleri, yorgunlukları da cabası. Bu hep böyledir biliyor musun? Biz hiç bir yere gitmeyiz ama! Burası bizim işimiz, ekmek kapımız. Gidecek başka yerimiz yok çünkü. Onun için biz hep buradayız. Tamam mı?
   Hiç bir şey söylemeden dinledim partimizin demirbaşlarından Selim Bey'i. Adam haklı beyler! Lakin artık yapacak bir şey yok."

"Biz siyasete almaya değil, vermeye geldik."
İyi o zaman... Verdim gitti!

‘Beni böyle alkışlarsınız, kucaklarsınız, rey zamanı gelince de başga partiye verirsiniz. Başağınız çok da taneniz yok, demişti rahmetli.’

"Ölünce kirlerimizden temizlenir, Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz ..."

".. politika ekip işidir doktor. Bizim de bir ekibimiz var. Ekipte envai çeşit adam olur. Çoğunun da başka işi yoktur. Adam ömrünü bu işlere harcamış. Seni terk etmemiş. Cahil, işsiz, salak ama senin yanında. Bu insanlara ahde vefa göstermek zorundasın. Sen, hastanede birisi işine yaramazsa ne yaparsın, atarsın işten. Bizde öyle değil. işe yaramıyorsa daha fazla sahip çıkman lazım. Hatta çok becerikli olursa tehlikelidir. Uzaklaştırman gerekebilir."

"Utanma duygumu hızla kaybetmiştim galiba. Bu böyle aniden olan bir şey miydi yahu? Ne bileyim, önceden bir belirti vermez mi? Kişiyi uyaran. “Bak, böyle bir durumun var senin; dikkat et, haline tavrına.” Ya da, “şansını zorlama” falan gibi. O da olmadı birtakım hafif bulgular da mı göstermez?"

"Bazı müşterilerimiz mesela, çok yüksek bir sonuç çıkmasını istemiyorlar. Vatandaş, böyle durumlarda, 'bu zaten kazanıyormuş' duygusuna kapılır, oy vermekten vazgeçebilir çünkü. Bu durumda daha mütevazi rakamlar çıkartıyoruz..."