Bu Blogda Ara

Refik Halid Karay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Refik Halid Karay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Bir Avuç Saçma - Refik Halid Karay

Refik Halid Karay'ın "Bir Avuç Saçma" kitabını okumaya karar vermem aşağıdaki alıntıda geçen "Fazla nezaket kabalıktan çirkindir."
sözünü bir yerlerde okumamla başladı. Bu alıntı hangi kitaptan acaba diye araştırdım ve bu kitabı buldum. Kitap başlı başına bir Türkçe şöleni. Toplumsal tespitleri var özellikle kadınlar üzerine.

Anlatımı yalın. Adında da bahsedildiği gibi saçma ve ders alınası öykülere yer vermiş yazar. Zevkle okudum.

"Bir gün İstanbul'a gelmiş ve İstanbullulaşmış olan akrabasını ziyarete gitmiş; galiba bir bayram vaya kandil imiş. Sormuşlar:
"Direklerarasında çok adam var mıydı?"
Taşralı nezaket göstermenin tam sırası geldiğine hükmetmiş ve ağzını yaya büze demiş ki:
"Pek galebelikti, efendim!"
Gülmekten katılmışlar. Zira İstanbul' da galebelik, kalabalık suretinde okunur ve söylenir. Kalabalığa 'galebelik' demek kabalık olur. Canım 'salı' da elifi ve yayı uzatmak ve 'hafta' telaffuz ettiğimizi de 'hefte' yapmak, çarşambayı 'çıharşanbe' okumak kadar acayip görünür. Bazı kelimelerin güzelliği, spor ayakkabısı kabalığındadır. Zinciri yakaya ilişik, altın çerçeveli, nazik eski gözlüklere bakınız. Bir de bağa taklidi, kulaktan atma yeniklerine, kabalarına...Elbette bunları beğenirsiniz.  Fazla nezaket kabalıktan çirkindir.  "

"Okullarda her şeyi öğretirler, mesela kelebeğin nasıl koza ördüğünden, maden kömürünün nasıl vücuda geldiğine kadar... Fakat hayat için daha önemli olan bir mesele ders programlarına dahil değildir: Konuşmak usulü!"

"Köpük faydalı bir şey olurdu, su gibi hoş olan bir çıplaklığı değil, bir çirkinliği örtseydi..."

"Ağırbaşlı su, köpüklenince hoppalaşır ve bayağılaşır. Bir çağlayanın kolları bana, kafe şantanda caz davuluna uyarak çılgınca numaralar yapan ak eteklikli oyuncu kızları hatırlatır. Bunaltıcı bir gürültü içinde yalancı bir keyif!"

"Şimdiki evlilikleri seslere paylaştırabiliriz: İlk günler bir şapırtı sonrakiler sızıltı, daha sonrakiler homurtu, en sonrakiler ise gürültüdür. Nihayetinde bir gümbürtü ile fasıl nihayet bulur. Aradaki çocuk mırıltıları da bu cehennemi musikinin bastonunu tutar."

"Kadın var kardan soğuk, kadın var kordan sıcak... Kadının muhabbette ortası yoktur. Severse baldan tatlıdır, sevmezse zakkumdan acı!"

"Kadını parası için alacak adam, avucunu açarken gözünü kapamak lazım geldiğini bilmelidir. Evlenirken de keseni açacağına gözünü aç!"

"Kedi, ağzı şapırdayanın; kadın, kesesi şıkırdayanın yüzüne bakar ve dizine çıkar."

"Kadın ve kız bahsinde bir irdeleme: Ham muzun dışından manzarası, olgunundan güzeldir. Lakin hele bunu bir kere soy, hangisinin daha ballı olduğunu anlarsın. Ham doğrudan doğruya dişe dokunur, olgun damağa yayılır."