![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnWToSXN1QQo6g358AEr6HFS21uR7NsX5mKqfgiWZ5q1sji2hZTOlCC1_qutMaDJcZrQB1Rymvjr3IOOKaixmM0YFhqPZur2bw_SyrmYzmhsYf87F6B55HSsx2jb-jsnUY3mhGvObQoVw/s400/0001846851001-1.jpg)
Adı biraz yanıltıcı, konuyla ilgisi yok ve bu beklentiyi farklılaştırıyor gibi geldi bana. Kitapta Güldiyar'ın hikayesi anlatılıyor. Güldiyar'ın üzerinden, toplumumuzda sıklıkta gördüğümüz insanların vurdumduymazlığı, birbirimizin acısından, düşkünlüğünden para kazanma hırsı, acıları sermayeye dönüştürme düşüncesi kitabın anafikri. Roman mı, masal mı, hikaye mi bilemedim anlatılan. Uzadı, sıktı, zorladı. Hasan Ali Toptaş'tan daha iyilerine alışmıştık.
Kitapta altını çizdiğim cümle olmamış ama sizlere bir fikir vermesi açısından kitap inceleme sitelerinden kopyaladığım alıntılar:
"İyiliğin ve güzelliğin bir daha yeşermemek üzere hepten kuruduğuma kanaat getirmişçesine, Halil başını çevirip acı acı baktı onun arkasından. Gözleri dolmuştu o an, dudakları apak olmuş, hafiften titremeye başlamıştı. Aldığı nefes ciğerlerine gitmiyormuş gibiydi."
"Kalabalığı giyiniyorlardı sanki."
"Onu donduran şey bizim hissettiğimiz soğuk değil zannımca, bizim hissettiğimiz soğuk değil."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder