Bu Blogda Ara

17 Eylül 2020 Perşembe

Lüzumsuz Adam - Sait Faik Abasıyanık


Sait Faik'in "Abasıyanık" adlı kitabını değil ama "Lüzumsuz adam" kitabını okudum. (Anlamayanlar için  https://www.youtube.com/watch?v=uxyZwDMpREI) Olsun birşeylere ne şekilde olursa olsun başlamak lazım. Belki bu kızımızın safça yaptığı hata başkalarına örnek olur da edebiyat ve kitaplar konusunda daha ilgili oluruz. Aslına bakarsanız suç okullarımızda yazarlarımızı tanıtmayan, kitaplarına yer verilmeyen eğitim sistemimizde. Neyse bu ayrı bir konu.


Öykücü, öykü ustası mütevazı yazar Sait Faik'in adı da kendi gibi mütevazı olan "Lüzumsuz Adam" kitabı ondört öyküden oluşuyor. Hepsi birbirinden güzel ve etkileyici. Okunmalı.

Alıntılara gelince:  

"Ben bir işçinin suratından her düşündüğünü anlarım; bıyıklı adamın ama. Bıyıksızın adamın suratından maksadını anlayamıyorum." (Mürüvvet)

"Erkekler değil ama kadınlar muhakkak topraktan çıktı. Toprak ana! Toprak ana! Her mahlukun dişisinde bir topraklık var. Biz erkek kısmı güneşin, havanın, suyun çocuklarıyız belki, ama kadınlar muhakkak topraktan." (Papaz Efendi)

"Yarım ekmek aldı. Deniz kenarında martılara attı.Etrafına yalınayak çocuklar toplanmıştı. Ekmek parçalarını daha denize düşmeden yakalayan, acı acı bağrışan, kırmızı gözlü martılara dağıtacak ekmeği. Açlıktan ölse insanoğluna vermeyecek. Verirse adam olmaz. İnsanoğlu hak etmeli hak! Yoksa şehirde yaşamamalı, köylere gitmeli, merhametlere sığınmalı." (İp Meselesi)

"Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor." (Lüzumsuz Adam)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder