![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNhzzuY8yzXdVNfynLHcVIcBLupseKxAhLnAyZbXJx3R2L4LgBc8p0AyD33jv03l_4m5TWlIYf2O-NZ05hu6_JFBRDibWtul1MHncKbrZhQaCNMwHfB1dDKhj8vP6Dp8Fo6rj24wIpSLI/s400/unnamed.jpg)
Sizi bu yazıların yazıldığı yıllara götürecek ve o dönemin siyasi, edebi kimliği hakkında fikir verecek kısa yazılar.
İşte onlardan bir kaç alıntı:
"Ben de romanlar yazdım, romanlarımın yaşam gibi doğru söylemesini, yaşamla birlik olmasını istedim. Çünkü insanlık, çünkü yaşam, umutsuzluktan umut üreterek buraya kadar gelmişti."
"Batı Batı dedikleri nedir biliyor musunuz? Bir tutam kültürle biraz makina. Bir de düşünce namusu."
"Düşünce namusunun bitmediği, gelişmediği yerde, hiçbir iyilik bitmez, gelişemez."
"Ne güzel yalansız, salt sevgi dolu bir insan eli sıkmak.."
"Bizim Anadoluda bir söz vardır : Namus, bostan tarlasinda bitmez, derler. Düşünce namusu, kültürün tarlasında biter.
"Bana bakın, ben öyle tatlı matlı yazı yazamam. Kırarım bu kalemi. Dileyen okur, dilemeyen okumaz."
"Yobaz, tuhaf bir yaratıktır. Yalnız çıkarını düşünür. İşine geliyor mu radyodan iyisi yok. İşine gelmiyor mu, o radyo gavur icadıdır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder