![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjn7fJTTuszwl5QvMDXt9upqqTTTTRAfewDQORQNxjQLBpdmpsBkDmK9yNtRLPHTiQR098jzWh1AhphpFjTStU-sfQ4mCzBjSb5nuKtHgG2w7r3Mxn3NH9r8t0ATpTCDvFk1BWfc2vBsiM/s400/temiz-ve-kirli-ortacagdan-gunumuze-vucut-bakiminin-tarihi849f9945a66fbaa99c0801f965b37a0a.jpg)
Ortaçağ' dan günümüze Vücut Bakımının Tarihi
Ortaçağdan günümüze temizlik ve banyo alışkanlıklarının tarihsel sürecinin anlatıldığı bir kitap. Çok da kapsamlı gelmedi bana. İngiliz, Fransız soylularındaki ve saraylardaki tuvalet, banyo ve hamam alışkanlıkları anlatılıyor. Temizlikle ilgili hurafeler, mesela kitaptan bir alıntı; " 1500' lü yıllarda Hamam ve banyonun tehlikeli olduğu, çünkü vücudu havaya açtığı, gözenekler üzerinde neredeyse mekanik bir etki yaparak bir süre için organları açık havaya maruz bıraktığı düşünülüyormuş."
Örneğin XVI. yy'da sağlık kitapları vücudun bir takım kokularından söz ettiklerinde bunları yok etmenin gereğine de işaret ederlerdi. Fakat o dönemde, bu iş için kuru kuru ovunma ve parfüm her türlü yıkamadan üstün tutulmuştur. Derinin güzel kokulu bir bezle ovulması gerektiği yazılırmış.
XIII. yy'da tellallar Paris' te sokak sokak dolaşıp bağırarak sıcak hamam ve banyolara müşteri toplarlarmış. 1292 yılında bu tür işletmelerden Paris' te 26 tane varmış. XVII yy.' da ise topu topu bir kaç işletme kalmış. Bunlardan yararlanmak ise pek aristokratça bir şeymiş. Zaten sık gidilmezmiş. sırf temizlik olsun diye gidilmesi, alışılmış bir şey değilmiş. Örneğin düğünden ya da bir bayanla buluşmadam önce veya yolculuğa çıkmadan, yolculuk dönüşünde gidilirmiş. Bir saray adamı evleneceği kıza tanıtılacağı gün, törene gider gibi, hamama gidermiş.
Gerileyen, kaybolan bir adet de hamam yaktırma adeti imiş. Soylular evlerinde hamam yaktırırmış. Sanki su bir zenginlik belirtisiymiş gibi insanın rahat bir sınıfa ait olduğunu belli eden su, zamanla bir gösteri, gösteriş aracına dönüşmüş.
Bir de pire ayıklama olayı var. XVI. yy' da Montaillou' da bit ayıklama sürekli olarak yapılan bir şeymiş. Sevgi belirtisi olarak, saygı gösterisi olarak ayıklanırmış. Yatakta ocak başında metresler aşıklarının bitlerini dikkatle ayıklarlarmış. Hizmetçi efendisinin, kız annesinin, kayınvalide ise müstakbel damadının bitlerini ayıklarmış. ilginç.
Bir kimsenin "eline su dökmek" nezaket ve dostluk işareti olarak görülürmüş. Saygı ve konukseverlik işaretiymiş aynı zamanda. Türkçedeki "O benim elime su dökemez" deyimi buradan geliyor olsa gerek.
1740' larda soyluların eşya listelerinde temizlik iskemlesi denilen bir eşya çeşidinin adı geçmeye başlar. Daha o zamandan "bide" sözcüğünün bile kullanıldığı olmuş. 1739 da Malmaison konağının eşya listesinde lazımlıktan söz edilir.
Görüldüğü üzere Avrupa daha üçyüzyıl önce temizliği bilmiyorken Türkler daha eski zamanlardan bu yana temizliği, banyoyu bilmiş, kullanmış. Avrupalıya öğretmiş ama ne yazık ki o temiz Türklerden şimdiye eser kalmadığını görüyoruz. Şu andaki Avrupa' dan daha başka bir çok konu olduğu gibi temizlik konusunda da mevcut halkımızın öğreneceği çok şey var. Maalesef.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder