![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg12FOQ6kkpCmR1tP61EUrqWBpep04l7XIZsR20VNUAIQsH2uiHOyCpuZALEkzVh95bOVH_bY4QLLi6LzawnS3UQGgWkd-ZmNqUk_YGl2bB3xCYUBXS0ZiPQ343gxc8R1tiVvK5CasOa_c/s400/332663_13c4c_1563554614.jpg)
Erdal Öz, bu kitaptaki öykülerinin birkaç tanesini 12 Mart döneminde Mamak Askeri Cezaevindeyken yazmış, cezaevinden bir yolunu bulup göndermiş.
Taş, Ernesto, Kurt, Güvercin, Sığırcıklar ve Kanayan kitaptaki öyküler. Hepsi birbirinden güzel ve dokunaklı. İçinde acı var hüzün var, duygular var.
Kitaptan güzel sözler:
"Kitaplardan çıktı oğlum. Sanırım en büyük yanılgısı da bu oldu; kendi kanını boşalttı da o kitaplarda dolaşan kanı aldı damarlarına sanki."
"Duygulanmamak gerektiğini geç de olsa anlamıştı. Bu dört duvar arasında en büyük düşmanın duygu olduğunu çok iyi biliyordu artık; ama onsuz, duygusuz kalmayı başaramamıştı hala."
"akşamüstüler yüklü bir hüzünle geliyordu, geliyor ve yapayalnız koyuyordu insanı."
"Gözleri açıktı şimdi Ernesto'nun. Bütün acı çekenlere, bütün zulüm görenlere , gelecek güzel günler adına gülümsüyor gibiydi Ernesto."
"Bütün o kitaplarda yazılanlar , sanki kendi düşünceleriydi; oğlum kitaplar gibi konuşuyordu. Ama o zamanlar bile bütün bildiklerinin kitaplardan edinilmiş şeyler olduğunu anlıyordum. Kitaplardan çıktı benim oğlum. Sanırım en büyük yanılgısı da bu oldu; kendi kanını boşalttı da o kitaplarda dolaşan kanı aldı damarlarına sanki."
"Garip bir boşluk, büyük bir iç çekiş vardı koğuşta. Tek kıpırtı, tek ayak sesi, tek öksürük yoktu. Görevliler de bir yere ilişmiş olmalıydılar. Çekilen büyük bir azı dişinin ağızda bıraktığı o kocaman, alışılmadık boşluğunu yaşıyordu koğuş sessizce. Ağrıyan dişten kurtulmuş olmanın bilinçsiz rahatlığı da vardı bu yadırgayışta."
Güzel kitap, okumak lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder