![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixn78sT6Z4nteFr0nwk534rXaJaKdiNkleYOxqhZoME20Ra-bXYXd05_fNhdH2IQXaufhW3E5yh7CGk929PN65SLPioXJsrwv6oAFieVk7M2uHfiRJZjBY9feTzitQLf5Yt1vkxUbtYsE/s400/0001745484001-1.jpg)
"Güneş hala yakıcıydı. Buna rağmen insan her şeyin üstesinden gelebiliyordu. Yaşam, hala günleri birbirine eklemek için kendince bir yol buluyordu."
"Gereken doğruları çekip çıkarması çok acı vericiydi. O kadar derindeydiler ve bunları anlatmak o kadar zordu ki.. Ama tüm dünya bunlar sayesinde sonsuza kadar değişecekti."
"Gökyüzünde kırlangıçlar savruluyor, ileri geri gidiyor, dönüp duruyor, sanki bir ip onları tutuyormuş gibi hep kontrollü hareket ediyorlardı; ve sinekler de yükselip, alçalıyordu: güneş alay edercesine bir o yaprağa bir bu yaprağa vuruyordu. Yumuşacık altın rengi tonlarıyla göz kamaştırıyordu; ve ara sıra bir çan sesi (bir korna da olabilirdi) otların saplarında kutsal bir edayla titreşiyordu; tüm bunlar, sakin ve makuldü. Sıradan şeylerden meydana gelseler de artık gerçek buydu; artık gerçeklik güzellikti. Güzellik her yerdeydi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder