Bu Blogda Ara

14 Mayıs 2020 Perşembe

Bir Facianın Hikayesi - Cemil MeriçB

Önsözünde bir daha baskısının yapılmayacağı açıklanan 1981 baskısı Cemil Meriç' in Bir Facianın Hikayesi adlı kitabı. 

Bir Çağın Otopsisi, Şiddet Doktrinleri, Anarşiden Anarşizme, Toplu Bir Bakış, Son Durak:Anatomi, Batı Olayı, 1875-1878 Buhranı yahut Ramazan Kararnamesinden Ayestefanos Muahedesine, II.Selim'den Abdülaziz'e, 1908-1918 Buhranı İmparatorluğun Çöküşü ve Ali Paşa' nın Vasiyetnamesi başlıklı bölümlerden oluşmuş. Batı ve doğudaki buhran anlatılmış.

Cemil Meriç genç yaşta görme kabiliyetini kaybetmiş bir yazar. Görmüyorken bu birikimi sahip olmak ve bunları yazıya dökmek gerçekten kolay olmasa gerek. Kendine has üslubu ile Cemil Meriç okunması gereken yazarlardan. Bu Ülke ve Journal okuma sıramda bulunan diğer eserleri.

Kitapta 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başları dünyanın siyasi, ekonomik halleri anlatılıyor.


Kitaptan:

"Abdülhamid katiyen zalim değildi. Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine... Abdülhamid şiddetten nefret ederdi. Tahammül edemezdi kan akmasına, maddî eza duyardı. Nefret ederdi darağacından. Affetme salahiyetini her vesileyle kullanırdı."


"Halk istemedikçe cumhuriyet kurulmaz; zorla kurulan krallık rejimleri çok görülmüştür. Oysa halkın iradesine dayanmayan cumhuriyet uzun zaman yaşayamaz."

"Şeytan insanı kibirlerinden yakaladı."

"Aydının görevi karanlıkları aydınlatmaktır."

"Sighele' nin Örgüt Psikolojisi adlı eserinden:
İranlı Mektupları'nın sevimli kahramanı Rica, Paris' e gelince tımarhaneleri görür, şöyle anlatır izlenimlerini:
'Dışarıdakiler kendini akıllı sansın diye, üç beş mecnunun içine tıkıldığı evler' "
Yerinde bir hüküm. Aynı şeyi hapishanedekiler için söyleyemez miyiz? Dışarıdakiler kendini namuslu sansın diye üç beş haytanın içine tıkıldığı binalar."


"Şeytan, İnsanları kibirlerinden yakaladı. Tanrı’dan ne farkımız var demeye başladılar."

"...Camus, intiharı incelemekten çok bir cevabı değerlendiriyor. Hayatın anlamı nedir sualine verilen cevap. Düzeyde kalan izahlara iltifat etmiyor Camus.
Yargısı şu: Hayat abestir. Niçin katlanıyoruz? Alışkanlıktan. 'Canına kıymak demek, bu alışkanlığın ne kadar abes olduğunu, yaşamak için hiçbir ciddi sebep bulunmadığını, her Allah' ın günü didinmenin çılgınlığını ve ıstırabın faydasızlığını anladım demektir.' Kısaca, canına kıymak, hayatın yaşamağa değmediğini kabul etmektir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder