Bu Blogda Ara

7 Haziran 2018 Perşembe

Sinestezya - Jeffrey Moore

 Sinestezi, bir ruh bilimi terimidir. Algılamada duyuların birleşmesi ya da bir duyunun başka bir duyuyu algılaması şeklinde açıklanabilir. Sinestezik hastalarda beyin duyduğu sesleri zihinde görsele, gördüğü şeyleri ise seslere dönüştürerek algılanmasını sağlıyor. Kısaca seslerin koklandığı, şekillerin  tadıldığı ve renklerin duyulduğu bir mekanizmadan söz edebiliriz. Örneklersek; Kimi için 'E' harfi yeşildir, bazısına göre 'R'nin tiz bir sesi vardır ya da '5' rakamı sarı renktir, 'Fa' notası çikolata tadındadır, gibi.
    Sinestezi bir hastalık mıdır, yoksa insana verilen bir ayrıcalık mı tartışılır. Ayrıcalık olarak düşünmemizin ana sebebi de hafızalarının çok güçlü olmasıdır. Sinesteziyi bir hastalık değil de bir duyusal algılama hediyesi olarak düşünebiliriz. Çok az sayıda kişi sinesteziktir ve çoğu sanatla uğraşır. Tanınan sinesteziklerin bazıları, Franz List, Rimsky-Korsakov, Baudelaire, Rimbaud, Proust, Nobakov' dur. 
          Kitabımızda da sinesteziklerin hayatı dünya çapında bir bilim adamının (Dr. Emile Vorta) notlarına ve onunla birlikte çalışan dört sinesteziğin günlüklerine dayanarak yapılmış bir anlatım var. Başkahraman Noel Burun gibi görünse de Norval, JJ ve Stella kitapta anlatım konusu olmuş günlükleri okunan kişiler orak göze çarpıyor. Özellikle son kısıma doğru Norval' la ilgili bölüm çok ilginç geldi bana. Kitap sıkmaya mı başladı derken Norval' la ilgili bölüm kitabı hızlandırmaya yetti. Uzun olması dışında sizi sıkacak bir roman değil. İlginç bir konu ve aynı zamanda da  bilimsel bazı gerçeklikleri ve kuramları anlatması açısından da değişik bir konu. 

Bazı cümlelerin altını çizmişim tabi ki:

Çünkü Noel ne zaman bir ses duysa ya da bir sözcük okusa, zihninde işaret ya da harita işlevi gören, bir duyguyu, bir ruh halini, bir ses tonunu, hatta sözcükleri -ve hatta son otuz yıl içindeki tüm olayları- en küçük ayrıntısına kadar hatırlamasını sağlayan çok renkli şekiller oluşuyordu."

"Tebrikler dedi Dr. Vorta, yirmi binde bir karşılaşılan bir vaka. Bazen lanetli olduğunu düşünsen de Tanrı sana sinestezi adı verilen kompleks bir duyarlılık bahşetmiş."

"Bilim adamları insanın doğasından bahsedebilir, ancak kilit vurduğumuz kalbimizdeki duyguları sadece şairler özgürlüğüne kavuşturabilir."

" Mantığın esiri olma,yoksa asla bir şey icat edemezsiniz,asla büyük bir bilim adamı olamazsın. Sürekli Akıl ve mantık peşinde koşmak da bir çesit deliliktir..."

"Gerçekten aradığımız şey, kendimizi birine verme özgürlüğüdür. Manyakçasına kendimize tutunmamızı engelleme,kendimizi yalnızca ve kibirle kendi çıkarımız için yaşadığımız hapishaneden kurtarma özgürlüğü. Bence kilitli kalbimizdeki hazine budur..."

"Merak ediyorum da, acaba Alois Alzheimer, ismi sadece unutkanlık hastalığıyla hatırlandığı için mezarında dönüp duruyor mudur?"

"Noel'in altı yada yedi yaşındayken, "Gelecek, ulaşabilmek için sabırsızlandığım bir şey," dediğini hatırlıyorum (cümlenin içindeki kara mizahı fark edip gülmüştüm). Şimdi ben tam tersini hissediyorum: Gelecek, ulaşabilmek için hiç acele etmediğim bir şey. Gelecek, artık eskiden gelmesini beklediğim şey değil."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder